Tanıtım Bülteninden
“…içinde bulunduğumuz küresel durumda, bazı analistlerin ifadesiyle söyleyecek olursak, eko-proleterleri ön plana çıkarmamız gerekir: yani klasik anlamıyla kapitalist şekilde sömürülmeseler dahi ekolojik el-koyma ve ekonomik sefalet nedeniyle büyük acılar çeken 3. Dünya yoksullarını. Doğal kaynakları yabancı piyasalar adına yağma edildiği için çevreleri yıkıma uğramış, geleneksel yaşam tarzlarının yerini kendi toprağında evsiz kalan mültecilerin kırılgan varoluşu almıştır. Zengin ülkelerin problemlerle daha iyi başa çıktığını, yani yoksulların aslında zenginleşmesi gerektiğini öne süren liberal-kapitalist düstur Hegel’in soyut düşünme şeklinde ifade ettiği modelin bir örneğidir: günümüzün küresel dünyasında, gelişmiş olan ile az-gelişmiş olan birbirine bağlıdır; zenginler aynı zamanda yoksullarla olan ilişkileri (yani onların kaynaklarını sömürmeleri, ucuz emek güçlerini kullanmaları, vs.) sebebiyle zengindirler: zenginler aslında yoksullar yoksul oldukları için zengindirler.”