Solnit yürüyor, ama metni uçuyor!
-Mike Davis, Observer-
Bir kıyıdan diğerine yürüyorum, o yüzden Rebecca Solnit’in düşüncelerle dolu ve büyüleyici Yol Aşkı’nı bana esin vermesi için yanımda taşıyorum.
-Yol Aşkı’nı “yazın okunacak kitap” olarak seçen Stephanie Merritt, Observer-
Filozoflar, edebiyatçılar, müzisyenler, sosyologlar ve evrim kuramcılarıyla kırlarda, bozkırlarda, ormanlarda geziniyor Rebecca Solnit. Koltuğunun altında Rousseau’dan Wordsworth’e, Benjamin ve Patti Smith’e uzanan devasa bir kütüphaneyle yürümeyi felsefeden, eğlenceye, politikadan, cinselliğe kadar hiç bir boşluk bırakmadan arşınlıyor. Yürümenin şehirleri ve şehirlerin yürümeyi nasıl değiştirdiğini, gitgide büyüyen araba sevdasıyla birlikte yürümeyi nasıl bir geleceğin beklediğini düşünüyor.
“Bir kişinin yaşamaya başladığını anlatmanın bir yolu da ‘hayata adım attı’ demektir; kişi hayatıyla ilgili önemli bir karar verdiyse ‘kendisine yol seçmiş’tir, uzman olduysa, ‘ayaklı ansiklopedi’dir. Eski Ahit, kendini Tanrı’ya emanet etme halini ‘Tanrı’yla yürüdü’ şeklinde tasvir eder. Yürüyenin tek başına, aktif olması ve bir yere kök salmaktan daha ziyade dünyadan gelip geçmesi insan olmanın anlamına dair güçlü bir imgedir. Yürüme metaforu, biz gerçekten yürüdüğümüzde tekrar hayat kazanır.”
Yol Aşkı – Yürümenin Tarihi Üzerine
“Anıtsal bir yürüme tarihi”
-Will Self, Guardian-
“Bir ayağı diğerinin önüne koymakla ilgili olduğu kadar, zaman-uzam ve dünyanın bilincini de konu alan bir yürüme tarihi”
-The Times-
“Solnit yürüyor, ama metni yükselip süzülüyor. Bizi insan tutan basit, yıkıcı etkinliğe dair şaşırtıcı derecede özgün bir betimleme bu. Dünyanın yayaları, birleşin!”
-Mike Davis, Gecekondu Gezegeni’nin yazarı-
“Bir kıyıdan diğerine yürüyorum, o yüzden Rebecca Solnit’in düşüncelerle dolu ve büyüleyici Yol Aşkı’nı bana esin vermesi için yanımda taşıyorum.”
-Yol Aşkı’nı “yazın okunacak kitap” olarak seçen Stephanie Merritt, Observer-
“Bizi insan yapan etkinliklerden birine dair nefis ve kafa açıcı bir bakış”
-Andrew O’Hehir, Salon-
“Kimse yürümeye, yürümenin kültürel tarihine ve manevi müfakatlarına dair Rebecca Solnit’ten daha güzel ve daha kapsamlı bir şekilde yazmamıştı.”
-Maria Popova, Brainpickings.org-
Yakındaki Uzak Üzerine
“Hikayemizi anlatarak iyileşiyoruz. Ve başkalarının anlattığı hikayeleri dinleyerek -okuyarak- besleniyor, parçası olduğumuz, her şeyi kapsayan varoluşla bütünleşiyoruz. Okurun kulağına en derinde bunu fısıldayan Yakındaki Uzak hakkında sabaha kadar konuşabilirim”
-Melisa Kesmez, Sabitfikir-
Kaybolma Kılavuzu Üzerine
“Rebecca Solnit birbirine incelikle bağlanan birbirinden güzel denemelerinde [Kaybolma Kılavuzu] kaybolmak temasını en geniş anlamıyla değerlendirip gidebileceği -uzak yakın- her yere gidiyor…. Solnit’le daha yeni tanıştım; belli bir yaştan sonra arkadaş edinmek zordur derler ama Rebecca’yla aramızın bozulacağına hiç ihtimal vermiyorum.”
-Nazan Maksudyan, Sabitfikir-
Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar Üzerine
“Okudukça ‘bilgiçlik taslayan adamlar’dan olduğumu ve bunu doğallıkla kabul ettiğimi gördüm. Utandım, harekete geçtim, değişmeye çabaladım… Bu kitap özelinde düşünürsek tüm erkeklerin bu kitabı okumasını isterim, elimde olsa tanıdığım her adamın eline tutuştururum bu kitabı.
-Bülent Özgün, Kayıprıhtım.org-
(Tanıtım Bülteninden)